Yüksek Öğrenim Endüstriyel Kompleksi

Özel üniversiteler ve mütevelli heyetleri üzerinden bağlı oldukları şirketler ve kurumlar ağı

Burak Arıkan

Araştırma & Kavramsal Metin Zeyno Üstün

İletişim arikan *at* burak-arikan.com   ∙  Takip @arikantr

JPG Harita  Etkileşimli Harita 

Etkileşimli harita en iyi Chrome tarayıcı ile kullanılabilmektedir.

Özel üniversiteler ve mütevelli heyetleri üzerinden bağlı oldukları şirketler ve kurumlar ağı Türkiye’nin yüksek öğrenim endüstriyel kompleksini oluşturmaktadır. Ağ haritası 68 özel üniversite (kırmızı), 625 mütevelli heyeti üyesi (siyah), 970 kurum (mavi ile şirketler, vakıflar, dernekler, siyasi partiler, devlet üniversiteleri) ve kurumlar ile kişiler arasında taranan 2001 ilişki içermektedir.

Haritada TÜSİAD ve çevresinden bir alıntı

Haritada MÜSİAD ve çevresinden bir alıntı

Üniversitelerin güç odaklarını belirleyen mütevelli heyeti üyelerinin diğer şirket ve kurumlarla mevcut olan ilişkilerini analiz edebilmek, bu bilgiye dair bir veri tabanı oluşturmak ve bu verilerin üzerinde gezebildiğimiz bir ilişkiler haritasını çıkartmak özelleştirilen eğitim ekosistemini ve bu ekosistemin ürettiklerini anlamak bize sosyal ve politik açılardan son derece önemli bir araç kazandıracaktır. Sergilenen ağ haritası, Koç Üniversitesi’nin de bir üyesi olduğu 68 özel üniversite ve çevresinin oluşturduğu ekosistemi, yüksek öğrenim kurumlarının aktörlerini ortaya koymakta, dolaylı ilişkilerini, merkeziyeti, ayrılıkları ve kümeleşmeleri görünür kılmaktadır.

Çalışma 47'' dokunmatik ekran ve bir özel yazılım üzerinde etkileşimli ağ haritası ve 260 x 125 cm boyutlarında bir baskı şekline yerleştirme olarak üretilmiştir. Koç Üniversitesi'nde gösterilmektedir. Ayrıca internet üzerinde http://burak-arikan.com/ozeluniversiteler adresinde erişime açıktır.

Özel üniversite kuruluşlarının yıllara göre dağılımı

1983 yılında 2547 sayılı Yükseköğrenim kanunun değiştirilmesiyle ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi Ankara’da kuruldu. Uzun bir sure boyunca tek vakıf üniversitesi olma unvanını devam ettiren Bilkent Üniversitesi’ne 1992 yılında İstanbul’da kurulan ilk vakıf üniversitesi olan Koç Üniversitesi katıldı. Koç Üniversitesi’ni ise 1994 senesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi takip etti. 1990’lı yıllarda 19 yeni vakıf üniversitesi kurulurken, 2000’li yıllar bir özel üniversite patlamasına sahne oldu. Günümüzde 68 vakıf üniversitesi bulunuyor. Bu üniversitelerin 48’i geçtiğimiz son on yıl içerisinde kuruldu.

2012’ye kadar yükselen artış YÖK kanunun değiştirilmesi ve özel üniversite kurma şartlarının ağırlaştırılması ile ciddi bir düşüş yaşadı. İlk olarak 2009 yılında YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan vakıf üniversitesi başvurularında, vakıfların mal varlığı değerlerinin toplamının 15 milyon liradan, vakıf meslek yüksekokulu başvurularında da vakıfların mal varlığı değerinin toplamının 5 milyon liradan az olmaması şartı getirmişti. 2012‘den itibaren vakıf üniversitesi kurarken vakıflardan istenen mal varlığı toplamı 15 milyon TL’den 50 milyon TL’ye, Meslek Yüksekokulu (MYO) kurmak için istenen 5 milyon TL de 25 milyon TL’ye çıkartıldı. 2013’de ise yeni kanun tasarısına dair söylentilere göre artık özel üniversite kurmak için vakıf olma şartı aranmayacak. Diğer bir deyişle, artık 50 milyon lirası olan ve diğer şartları (bina ve diğer fiziksel şartlar gibi) yerine getirebilen şirket ve şirket gibi diğer müteşebbisler de üniversite açabilecekler.

Vakıf üniversitelerinin yönetim ve güç dengeleri açısından devlet üniversitelerinden bir takım farkları söz konusu. Vakıf üniversiteleri de diğer bütün üniversite ve eğitim kurumları gibi YÖK’e ve ÖSYM’ye bağlı. Ancak devlet üniversitesinde idari yönetim ve akademik yönetim birbirinden ayrı değil ve karar veren bir mekanizma olarak mütevelli heyeti gibi bir grup bulunmuyor. Vakıf üniversitelerinde 2547 sayılı kanunda belirtildiği üzere rektör, öğretim görevlisi ve diğer kadrolar mütevelli heyeti tarafından atanıyor. Bunun yanı sıra öğrencilerin bursları, akademik bölümlerin işleyişi gibi birçok karar da mütevelli heyeti tarafından veriliyor. Diğer bir deyişle mütevelli heyeti1 vakıf üniversitesinde işlerin nasıl işleyeceğine doğrudan karar veren bir güç odağı konumunda.

2012 senesinde ÖSYM tarafından açıklanan sayılara göre 91 bin öğrenci kontenjanı olan vakıf üniversitelerine 73 bin öğrenci yerleştirildi. Bunun yanı sıra özel üniversiteler kontenjan sağladığı yabancı öğrencilerle Türkiye’de bir eğitim pazarı konumunda. Özellikle kayıt dönemlerinde verilen özel üniversite reklamları tüm mecralarda görülmekte. Mevcut özel üniversiteler dolayısıyla pazar hacmini artırmak adına YÖK’den daha fazla kontenjan talebi içerisindeler. Ancak YÖK kayıtları eğer özel üniversiteler mevcut kontenjanları doldurduysa, bu sayıların yükseleceğini söylüyor. Dolayısıyla vakıf üniversitelerinin ekonomi pastası bir doyum noktasına ulaşmış gibi görünüyor.

Özel üniversite kozmosunun büyüklüğü ve yatırımlar göz önünde alındığında, mesleki yeterliliği olan profesyonellerin ve bilim insanlarının yetişmesinde büyük bir paya sahip olan vakıf üniversitelerinin güç dengeleri ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta. Mütevelli heyetleri ise bu güç mekanizmasının merkezinde yer almakta.

Günümüzde konuşulan yeni tasarıların şafağında, bu kurumların güç dengelerini ve bu güç odaklarının yani mütevelli heyeti üyelerinin diğer şirket ve kurumlarla mevcut olan ilişkilerini analiz edebilmek, bu bilgiye dair bir veri tabanı oluşturmak ve bu verilerin üzerinde gezebildiğimiz bir ilişkiler haritasını çıkartmak eğitim ekosistemini ve bu ekosistemin ürettiklerini anlamak bize sosyal ve politik açılardan bu kurumları anlamak için son derece önemli bir araç kazandıracaktır. Koç Üniversitesi bünyesinde gerçekleşecek sergi kapsamında Koç Üniversitesi’nin de bir üyesi olduğu özel üniversite ve çevresinin oluşturduğu ekosistemin ağ haritası, eğitim kurumları aktörlerini ortaya koymakta ve ilişkilerini görünür kılmaktadır.